KIERAN EGAN VE TARİHSEL DÜŞÜNME GELİŞİMİ

Düşünme, olgusal bilgi ya da kanıta dayalı akıl yürütme eylemidir. Günümüzde yaşam boyu öğrenmenin gereği olarak kazanılan her yeni beceri, hemen arkasından kazanılması istenen bir ya da birkaç yeni beceriyi öğrenmeyi gerektirmektedir.
  Kieran Egan’ın Tarihsel Düşünme Gelişim Evreleri;
·         Somatik Evre (0-3 Yaş)
·         Mitsel Evre (4-9 Yaş)
·         Romantik Evre (9-15 Yaş)
·         Felsefi Evre (15-20 Yaş)

·         İronik Evre (20 +)

     Somatik Evre (0-3 Yaş)
Tüm çocuklar somatik evre ile doğarlar. Herhangi bir tarihsel düşünme söz konusu değildir.

Mitsel Evre (4-9 Yaş)
Mitsel evrede çocuklar, tarihsel gerçekleri anlamalarını ağlayacak zaman, yer, nedensellik gibi kavramlardan yoksundur. Bununla birlikte mitleri söyleyenlerle benzer gereksinimleri vardır. Bu ihtiyaçlar dünyayı karşıtlıklarla açıklama çabalarını içermektedir. Bu aşamada iyi ve kötü, yanlış ve doğrular vardır.
Çocuklar sevgi, nefret, eğlence, korku, iyi, kötü gibi en temel insan duygularını ve temel ahlâk kurallarını biliyor şekilde okula başlarlar. Çocuklar bu dönemde fantezi dünyasının uçlarında gezindiklerinden prensesler, canavarlar, cadılar vb. tipler onlara hiç yabancı gelmez. Tipik masalsı öykülerin temelinde de sevgi, nefret, eğlence, korku, iyi, kötü vb. temaları içinde barındıran canlı ve dramatik öykünmeler vardır. Bu dönemde öğrencilerde:
• Hayal gücü ön plandadır.
• Çocuklar dünyayı ikili zıtlıklar (iyi-kötü, doğru-yanlış) şeklinde algılarlar.
• Yer, zaman ve nedensellik ve ötekilik kavramlarından yoksun olunan bir dönemdir.
• Tarihsel anlama geçmişi, bireylerin grupların ya da ulusların güncel deneyimlerini anlamayı ve geçerliğini vurgulamak üzere kullanmayı; bu yola kimlik ve güven duygusu inşa etmeyi gerektirir.

Romantik Evre (9-15 Yaş)
Romantik düzeydeki öğrencilerin karşılaştığı bilgilerin önemli bir özelliği; bunların gerçek ve mümkün olan şeyleri anlatmalarıdır. Hayalci dönemin imkânsız fantezileri bu dönemde aşağılanır. Romantik dönemde öğrencilerin kavrayışları büyük oranda en şaşırtıcı parçalarda, gerçek hikâyelerde, dramatik olay ve fikirlerde, tuhaf gerçekliklerde, kahramanların hayatlarında yer alan uçlara odaklıdır. Tüm bunların aynı dünyanın parçası oldukları bilinir. Ancak parçalar arasındaki bağıntılarla çok fazla ilgilenilmez. Öğrenciler romantik özdeşimler kurmak suretiyle kendilerini doğrudan bu unsurların birer parçalarıymış gibi görürler.
Romantik evrede tarihsel zaman, değişim, nedensellik ve öteki kavramları ile birlikte dış dünyanın özerkliğine duyulan bir takdir hissi de gelişir. 
doğrurur. Çocuk öyküde geçen aşırılık, tuhaflık, mükemmellik gibi unsurların büyüsüne kapılır. Sınırsız gibi görünen yabancı bir dünyanın ani bir şekilde çocuk tarafından keşfi, onun gelişen benliği açısından bir tehdittir. Çocuk bu tehdide karşı kendisini savunmak ve onun üstesinden gelmek için öyküdeki en güçlü ve asil karakterler ve güçlerle romantik bağlantılar ve özdeşim kurma yollarını seçer. Bu evrede çocuk geçmişle artan bir şekilde kişisel bir bağ kurar. Bu bağ geçmişte yaşamanın nasıl bir şey olduğu hakkındadır.
Tipik bir çocuğun romantik imgelemi ve ilgisinin merkezinde farklı zaman ve yerlerde yaşama duygusu, çeşitli yaşam tarzları vb biçimlerini kapsayan ötekilik kavramı yer alır. Bu dönemin ön plana çıkan özellikleri:
• Çocukların geçmişle gittikçe artan bir bağ kurarak geçmişte yaşamanın nasıl bir şey olduğunu merak etmeye başladıkları dönemdir.
• Çocuğun imgelem ve ilgisi farklı zaman ve mekanlarda yaşam duygusunu ve çeşitli yaşam tarzlarına odaklanır.
• Romantik öykülerin öğrencilerin düşünsel ve benlik gelişimlerini destekleyici bir rolü olduğunu savunur.
• Çocukların kendilerini öykünün içinde hissetme yoluyla geçmişteki insanı, yaşam yollarını ve eylemlerin anlayabileceklerini savunur.

Felsefi Evre (15-20 Yaş)
Romantik evreden felsefi evreye geçiş geçmişle olan kişisel bağın gelişmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu evrede geçmiş sadece yaşam biçimleri ve öykü dizileri olarak algılanmaz aynı zamanda bu yaşa biçimleri süreğen ve tek bir öykü olarak görülür.
Öğrencilerin geçmişle ilgili anlayışlarındaki bu değişim onların tarihin kendi öyküleri olduğunu takdir etmeleridir. Çocukların tarihi kendi öyküleri olarak görmeleri onları öz kimliklerinin ve kendi dünyalarının bir şekilde geçmişte olan olaylar tarafından belirlendiği anlayışına yöneltir.
Felsefi evredeki öğrenciler sonsuz ve kaotik olan durumlara anlam veren genel prensip veya yasaların olduğu anlayışı karşısında heyecan duyarlar. Bu evrede tarihi çalışmanın amacı tarihin dayandığı bu türden prensipleri keşfetmedir. Mitsel evre ve romantik evreden öğrencilerin uzaklaştığı bir evredir.

 Farklı toplumlara duyulan ilgi bu evrede sönmeye başlar. Kişi içerisinde bulunduğu topluma göre hareket eder. Tarih öğretiminde bilimselliğin ortaya çıktığı evre felsefi evredir. Tarihi olaylara neden-sonuç ilişkisi içerisinde yaklaşır. Örneğin; Türklerin neden Orta Asya’dan göç ettikleri sorusuna ‘kuraklık, Çin baskısı, nüfus artışı, yeterli tarım alanı bulunamaması’ gibi bilimsel cevaplar verebildikleri dönemdir. Felsefi evrede tarih öğretimi artık yasa ve kuralların etkin olduğu bir dönemdir.
Felsefi aşamanın temel özelliklerinden bir tanesi, insan psikolojisi gerçeğinin, tarihsel gelişim kanunlarının ve toplumların işleyiş kurallarının keşfine çıkılmasıdır. Dünyanın işleyiş şeklini belirleyen genel kanun ve kurallar, felsefi bir şekilde mercek altına alınır. Öğrenciler romantik özdeşimler kurmak suretiyle kendilerini doğrudan bu unsurların birer parçalarıymış gibi görürler. Romantik dönemden felsefi döneme geçişin bir göstergesi de; tüm bu parlak parça ve bölümlerin, genel bazı birimlerin birbiriyle bağıntılı unsurları olduğunun iyice farkına varılmasıdır.
• Tarih öyküler ve yaşam tarzları dizisi olarak algılanmaktan ziyade süreğen ve tek bir öykü olarak görülür.
• Dünyanın genel prensipler üzerine kurulu oluğu görüşü hakimdir ve genel doğrulara tarihin yasalara ulaşma çabası vardır.
• Bu evrede tarihsel bilinç gelişim, model oluşturma, genelleme olaylara çok yönlü açılardan bakma becerisin oluşturabilir.

İronik Evre (20 +)
Tarih, tarih için yapılır görüşü hâkimdir. En genel tabiri ile diğer bütün evrelerin karışımından oluşan bir evredir. Yeri geldiğinde çocuklaşan yetişkin birey masallara inanır. Yeri geldiğinde farklı toplumlara ilgi duyar. Kimi zaman da tarihi olaylara bilimsel bir şekilde yaklaşır. Bu evre bütün evrelerin özelliklerini barındırdığı bir evredir. Felsefi dönemde öğrencilerin, gerçeklik kaynağı olarak gördükleri unsurlar, soyut genel şemalardır. Felsefi dönem boyunca kaydedilen gelişim süreci ise, bilgi toplamalar sonucunda, şemaların daha da sofistike hale getirmeleri ile karakterize edilmiş bir süreçtir.
Felsefi dönemden ironik döneme geçiş sürecinde ise öğrenciler genel şemaların tüm tikel/özel detayları tam olarak barındırmayacaklarını ve hiçbir genel şemanın da gerçekliğin zenginliğini ve bütüncüllüğünü tam olarak yansıtamayacağını anlarlar. Felsefi dönemde olduğu gibi, ironik dönemde de anlam genel şema ile tikel bilgi arasındaki diyalektik etkileşim yoluyla yapılandırılır. Ancak felsefi dönemdeki baskın unsur genel şema iken ironik dönemdeki baskın unsur tikel bilgidir.
• Bu evrede bilgi parçalarının tamamının genel bir çerçeveye oturtulamayacağı anlaşılır.
• Öğrenci ilke ve genellemelerin tekil olayları açıklamada yetersiz kaldığını fark eder.
• Tarihin tarihi olayların özgül yapısını takdir eder.
• İronik düzey önceki düzeylerin her birinin katkılarından meydana gelmektedir.

















Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

RONALD W. EVANS VE TARİH ÖĞRETMEN TİPLERİ

LITTIEDEYKE VE HUXFORD – YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM